Sayfalar

25 Ağustos 2013 Pazar

Aşk ve Sevgi





İnsanların sevgi dilleri birbirinden çok farklıdır. Ve sevgimizi hep kendi anladığımız şekilde ifade ederiz. Kimimiz sevildiğimizi bir demet çiçekten ve beklenmedik bir iltifattan, kimimiz bir fincan kahve ikramından ve söylediklerimizin dikkatle dinlenmesinden, kimimiz de süpriz bir hediyeden anlarız.

Çoğumuz insanların düşüncelerimizi bildiğini varsayarız. Yada onların ne düşündüğünü bildiğimizi sanıp yanlış yorumlayabiliriz. Hayatta en büyük mücadeleyi de insan ilişkilerinde veririz. Geçmise ait duyduğumuz üzüntü ve kırgınlığın çoğu da bundandır. Hangimiz sevdiğimizi kırıp incitmedik ki? Sevgi geçmisi silmese de, geleceği değiştirebilir. İnsanlar hata yapar. Bununla gurur duymasa da yaparlar. Kin tutup kızarak, aramızdaki hiçbir şeyi düzeltemeyiz.Gerçek ve olgunlaşmış sevgi, yapılan hataların öcünü almak icin pusuda beklemez, anlayışla görmezden gelir ve affeder.

Sonsuz aşk diye birsey var mıdır bilmem ama daim olan sevgi değil midir Aşk bir duygu patlamasıdır, bir içgüdüdür. İki kiside ayni anda başlayıp, bitmesi nadir olur. Bunun sayesinde değil midir? Aşk şarkılarının çoğu aşk acısını konu alır. En uzun aşkın ömrü iki yıl olarak belirlenmiştir. Galiba daha fazlasını da ne kalbimiz kaldırırdı ne de aklı beş karış havada gezdiğimizi gören iş verenimiz. Ve sonrasında bulutların üzerinden inilir, ayaklar yere basar. Mükemmel insanın, insanca hareketleri ve hataları sizi rahatsız etmeye başlar. İçinizden biri eksikleri görmeye başlayınca da duygu patlaması inişe geçer. İşte bu noktada gerçek sevgi sahneye çıkar.

Aşk icin özel bir çaba harcamazsınız, hayattaki tek düşünceniz onu mutlu etmektir. Bunu yaparken fazla kafa yormazsınız, içinizden gelir, tamamen içgüdüseldir. Sevgi ise ciddi çaba ve emek ister. İçinizden gelmese de, pek çok fedakarlık yaparsınız. Bayılarak bütün günü mutfakta geçirmezsiniz yada eşiniz sizin için salonu süpürürken sevinçten uçmaz. Bunu sizi sevdiği, size önem verdiği için yapar. Sevginin yakın dostları, fedakarlık ve sabırdır. Sevgi bir seçimdir ve aşk gibi pat diye hayatınıza girmez. Aşk gibi yersiz ve zamansız gelişmez.

Bir anda gökten düşer gibi başınıza gelen aşk ile fedakarlık ve emekle büyüyen sevgi arasında ki fark budur sanırım. Peki bu kadar büyük bir emek ve fedakarlıkla yetiştirip büyüttüğümüz sevgimizi nasıl bir dille karşımızdakine anlatabiliriz? Yaptığımız bu yatırımın karşılığında hayal kırıklığı ve mutsuzluk yerine, anlayış ve katlanarak artmış mutluluğu nasıl elde ederiz?

Bir sonraki yazımızda sevgi dillerini paylaşacağız ve Gary Chapman isimli yazarın 5 Sevgi Dili Kitabını özetleyeceğiz.


SEVGİYLE KALIN...

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Peki Hocam. Bir Sevdiğimiz Var. Bunu Ona Nasıl Anlatabiliriz?

Adsız dedi ki...

Anlamak istemiyorsa fazla zorlamamak lazim.

Adsız dedi ki...

Peki :(