Sayfalar

1 Ağustos 2013 Perşembe

Işimi seviyorum

Ömrümüzün en güzel yıllarını, günümüzün en güzel saatlerini iş yerimizde geçiriyoruz. İşimizi sevmememiz yada keyifsiz, isteksiz yapmamız büyük bir sorun aslında. Bezginlik ve can sıkıntısı insanı dağa tırmanmaktan daha çok yorar. Heyecanlı ve ilginç bir işle uğraşırken nadiren yoruluruz. Can sıkıntısı iş gücünü azaltır.

Özellikle beyin gücüyle çalışıyorsanız sizi asıl yoran yaptıklarınızdan çok yapamadıklarınızın verdiği kaygıdır. Aslında çalıştığımız için değil gerildiğimiz için yoruluruz. Herseyin ters gittiği günlerde daha yorgun hissederiz. Hersey yolunda gittiyse ve keyifliysek 10 kat fazla çalıştığımız halde enerjik olmaya devam  ederiz.  İşinden keyif alan insanlar gerçekten çok şanslılar.Yorulmazlar ve daha az gerilirler. 
 
İşinizden keyif almayı başarilirseniz, yorgunluğunuz ve stresiniz azalır. İş dışında da hayatiniz daha keyifli hale gelir. Omuzlarınızdaki yük hafiflediğinde eve daha dinç gider ve kendinizi daha iyi hissedersiniz. Ayaklarınızı sürüyerek işten çıkmakla başınız dik gözleriniz pırıl pırıl çıkmak aynı şey değil.

Işimizden nasıl keyif alırız? Sıkıcı bir iş ilginç hale getirilebilir mi? Muş gibi yapmak işe yarar mı ? "Sanki...gibi" tekniği denemeye değer bir tekniktir. Zihin çabuk inanır. Her sabah kendinize moral konuşması yaparak başlayabilirsiniz. Ne kadar sahte ve saçma gelse de işe yarıyor. Bu tekniği günde 200 civarı hasta baktığım dokuz ay boyunca yaptım. İnananın eve geldiğimde gerçekten iyi hissediyordum. Bu çalışma boyunca bir kişinin bile kalbini kırmadım. Her sabah görebileceğim bir yerde yazılı cümleler hala gözümün önünde ." Hayatımın en başarılı en zinde dönemini yaşıyorum"." İşimi seviyorum." vs, vs. 
 
Sahip olduklarımızı nadiren düşünürüz. Sahip olamadıklarımızı hergün düşünürüz. Çevremizde bizim işimizi yapmak için kuyrukta bekleyen pek çok kişi var. Belki kendimiz de bu işe girebilmek için epey uğraşıp hayecanlandık. İşe girdikten sonra hemen şikayet ve tatminsizlik evresi başlıyor. Önümüzdeki en büyük engel işimiz için en az eforu harcama çabası. Nasıl daha iyi yaparımdan çok, nasıl daha az yorularak günü kurtarırım mantığıyla gitmek bütün enerjimizi çalıyor.

Akşam olsa da eve gitsek mantığı size iyi gelmez. Günün bitmesi için saat saymak ömrümüzün saatlerini tüketip heba etmek demektir. İnsanoğlu üretmek için yaratılmıştır. Ancak üretirken tatmin olur, kaytarırken değil. Ektiğimizi biçeceğimiz de düşünülürse, işi angarya olarak görmek ve her tür ek işten kaçmaya çalışmak kendi yolumuzda bir engeldir. Yapılan hiçbirşey boşa gitmez. Bugün olmasa da bir gün karşınıza çıkar. Sizi diğerlerinden farklı kılar.

Hiç yorum yok: